5 Şubat 2016 Cuma



 Denizlerin Rabbine Hamd Olsun 
Hamd bizleri yeni bir Cuma sabahına erdiren Rabbimize,
Salat ve selamlar rol modelimiz sevgili peygamberimize olsun.
Cumamızı aydınlatan ayetlere her defasında yeni bir cuma sabahına daha eriştiğimiz için hamd ederek başlıyorum ama bir cuma sabahına daha erişebilmiş olmanın ne kadar büyük bir nimet olduğu bu hafta çok daha iyi anladım. Geçen Cuma hayatta olan, gülen, konuşan hayaller kuran iki tanıdığım bu Cuma sabahında ebedi alemdeler:(
Bu hafta başında çok sevdiğim bir öğretmen arkadaşımın yirmiüç yaşında ki yavrusu trafik kazasında vefat etti ardından ise eşimin uzun yıllardır hasta olan teyze kızını kaybettik.
Geçen hafta bugün varlardı. Şimdi yoklar.
Ne var olmak elimizde ne de yok olmak frown ifade simgesi
O zaman var olabildiğimiz her anın kıymetini bilmek, şükrünü eda etmek lazım.
Şükürler olsun ki hayattayız ve bize sunulmuş bir güzel günü daha yaşamaya başlıyoruz. Rabbim nice cumalara varabilmeyi, bizlere sunulmuş nefeslerin kıymetini bilebilmeyi, aldığımız her nefesi onun rızasını gözeterek vermeyi nasip etsin.
Ben bu hafta ki yazımı Alanya’da Akdeniz’e tepeden bakan bir otel odasında yazıyorum. Okulumuz öğrencileri girecekleri sınavlara hazırlanmak için kamptalar. Bizde aldık torunları hem gezmeye hem de ekibimizi ziyarete geldik smile ifade simgesi

Oturduğum yerden başımı kaldırdığımda denizi görüyorum. İnsan seyretmeye doyamıyor. Dün akşam üstü güneş, denizin üzerinde muhteşem bir şovla battı. Göğü ve denizi dakika dakika farklı renklere boyayarak “cemil” “hay” “musavvir” isimlerini tecelli ettiren boyacıya binlerce kere hamd olsun.
Akdeniz’i seyretmek hep ayrı bir heyecan veriri bana . Barbaros Hayrettin paşanın kadırgaları pupa yelken gelivereceklermiş gibi hissederim ufka bakarken. Oruç reisin leventlerinin “ vira bismillah” nidaları çınlar kulaklarımda.
Denize bu kadar yakınken ve denizin güzelliğini seyrederken dün Kuran-ı Kerimdeki denizle ilgili ayetleri taradım biraz ve günümüzü, ömrümüzü aydınlatması temennisi ile iki ayet seçtim sizler için.
Nahl suresinin 14. Ayetinde Rabbimiz denizleri niye yarattığını bizlere şöyle anlatıyor ;
“Yemeniz için taze et ve takınıp kuşanmanız için mücevherat çıkarasınız diye denizi ve onun içinde suları yararak akıp gittiğini gördüğün(üz) gemileri, O'nun ihsanından payınıza düşeni arayacağınızı ve (bulunca da) şükredeceğinizi umarak (bir yasaya) tabi kılan da yine O'dur.”
Denizin içinde karnımızı doyurabilmemiz için çeşit çeşit balıklar , süslenmeyi sevenler takıp takıştırsın diye inciler mercanlar yaratan Rabbimiz hem bu nimetlerden faydalanırken hem de yarattığı “suyun kaldırma gücü” yasası sayesinde suyun üzerinde gidebilen gemiler için şükretmemiz gerektiğini vurguluyor ayeti kerime de. Yine “ŞÜKÜR” kavramı geliyor önümüze. Yediğin balık için şükret, taktığın inci, boncuk için şükret, bir yerden bir yere gidebilmek için bindiğin gemi için şükret. Şükret çünkü bunlar sana Rabbin tarafından onun cömertliğini fark edesin diye verildi.
İsra suresinin 66. Ayetinde ise Rabbimiz bizlere denizle sunduğu nimetlerin merhametinin bir yansıması olduğunu vurguluyor;
“Rabbiniz... O'dur lutfu kereminde payınıza düşeni arayasınız diye sizin için denizde gemileri yüzdüren; yine, bitimsiz bir merhametle sizi kollayan da O'dur.”
Ey sonsuz merhameti ile bizlere sınırsız nimetler sunan yüce Rabbim, verdiğin nimetlerinin farkında olan ve şükredenlerden olmamızı nasip et.
Senin merhametinin yansıması olarak yarattığın denize biz de merhametli davrananlardan olalım inşallah.
Yavru balık yiyerek balıkların neslinin yok olmasına, çöp atarak denizlerin kirlenmesine fırsat vermeyelim.
Yukarıdaki iki ayetten benim anladığım şudur ki ; ya şükreden ve merhametli olanlardan olacağız ya da zalim ve şükürsüzlerden frown ifade simgesi
Rabbimizin bize lütuf ettiği bu günü şükür ve  hayırlı işlerle dolduranlardan olalım inşallah. AMİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder