Şükredenlerden Olabilmek İçin ...
Hamd bizleri yeni bir Cuma sabahına erdiren ve bu yazıyı okumamızı sağlayan görme yeteneğimizin sahibi Rabbimize , salat ve selamlar rol modelimiz, sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ‘ya olsun.
Duygularımızın karmakarışık olduğu zor bir hafta geçirdik hep beraber. Ankara’nın göbeğinde yaşanan patlama yalnız otuz yedi kardeşimizin canını almadı, birçoğumuzun aklını da başından aldı. Gün boyu telefonuma gelen “çok güvenilir bir kaynaktan gelen uyarı…” diye başlayan mesajlar şu ana ülkemizde yaşanan en yoğun duygunun korku ve kaygı olduğunu gösteriyor. Ölümü bu kadar yakınımızda hissetmek ülkece paniğe girmemize neden oldu. Bir cuma seherinde duam şudur ki Rabbim gönüllerimize sükunet, ülkemize de tez zaman da huzur nasip etsin.
Akıllar, gönüller ve ülkemiz bu kadar karışıkken günümüzü hangi ayet aydınlatsa diye düşünüyorum birkaç gündür. Ülkemizin bütününde yaşananalar o kadar canımı acıtıyor ki gündemle ilgili bir şeyler yazmak istemiyorum da ne yazsam ki?" diye düşünürken, hepimizin olumsuzluklara odaklandığı şu günlerde bizi sahip olduğumuz nimetlerle ilgili farkındalığa ve şükre davet eden Mü’minun suresinin 78. Ayeti düştü gönlüme;
“İşte sizi işitme, görme ve düşünme yeteneğiyle inşa eden O'dur: ne kadar da azınız şükrediyor!” buyuruyor Rabbimiz bu kendi küçük ama anlamı çok büyük ayette.
“Ne kadar azınız şükrediyor!” diyor Rabbimiz.
Kulların çok büyük bir kısmının sahip olduğu yetilerin Allah’ın sunduğu bir nimet olduğunu fark etmediği kesin , fark edenlerde elinde teşbih “elhamdulillah” diyerek şükür etmenin yeterli olduğunu düşünüyor. Geriye o yetenekleri iyi ve doğru yönde kullanarak sözel şükrünü ameli şükre taşıyabilen küçük bir mutlu azınlık kalıyor.
Hedefimiz o “az” ın içine girebilmek olsun
Rabbimin bizlere bahşettiği işitme duyusunun şükrü için; yağan yağmurun sesini, sabah seherde zikreden kuşların cıvıltısını, rüzgarın salladığı ağaçlardan çıkan hışırtıyı duymaya çalışalım. Bazen bir çocuğun kahkahasını, bazen bir büyüğünüzün anlattığı gençlik anılarını duyabildiğimiz için şükredelim Rabbimize. Yüreğimizi ısıtan güzel bir müzik dinlerken bu gönül ziyafetini Rabbimizin verdiği işitme yetisi sayesinde yaşadığımızı hatırlayanlardan olalım inşallah
smile ifade simgesiRabbimin bizlere bahşettiği işitme duyusunun şükrü için; yağan yağmurun sesini, sabah seherde zikreden kuşların cıvıltısını, rüzgarın salladığı ağaçlardan çıkan hışırtıyı duymaya çalışalım. Bazen bir çocuğun kahkahasını, bazen bir büyüğünüzün anlattığı gençlik anılarını duyabildiğimiz için şükredelim Rabbimize. Yüreğimizi ısıtan güzel bir müzik dinlerken bu gönül ziyafetini Rabbimizin verdiği işitme yetisi sayesinde yaşadığımızı hatırlayanlardan olalım inşallah.
Evlerimizin kapısından çıkınca gözlerimiz Rabbimizin bize sunduğu güzellikleri arasın. Kaldırım taşlarının arasından çıkan küçük yaban otunu, çiçeklerle bezenmiş ağacı, kış uykusundan uyanmaya çalışan minik karıncayı görebilmek için zorlayalım kendimizi. “Aaaa bahar gelmiş” diyelim heyecanla. Ve şükredelim Rabbimize bizi bahara, baharı bize erdirdiği için. Sevdiklerimizin yüzlerine, çocuğumuzun yaptığı resimlere, sofrayı kurarken koyduğumuz tabaklara, ovduğumuz lavaboya, topladığımız çamaşırlara bakarken hamd edelim Rabbimize onları görmemizi nasip ettiği için.
Ayet-i kerimede Rabbimizin bize verdiği bir diğer beceriyi tanımlayan “Fuad” kelimesin kimi müfessirler “gönül” kimileri ise “düşünme becerisi” olarak tercüme etmişler. Ben iki tercümeyi de sevenlerdenim. Sağlıklı düşünebilmek için aklımız ve kalbimiz her an irtibat içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Olumsuz arzu ve düşünceler “fuad” da temizlenecek ki ortaya salih ameller çıkabilsin. Rabbim rızasını önceleyerek düşünenlerden, akledenlerden, fikredenlerden olmak için çalışalım ki bize verilen bu muhteşem yetinin şükrünü yerine getirelim.
Kulaklarımızı çirkin müzik ve sözlerden, gözlerimizi çirkin ve haram olan görüntülerden koruyarak başlayalım “az” ın içine girme çabamıza. Bunun için de öncelikle ekranlarla olan ilişkimizi gözden geçirelim. Allah gözleri bize üç saat dizi izleyelim ya da sosyal medyada milletin ne yediğini nereye gittiğini takip edelim diye vermedi ki.
Neleri görürsek şükredenlerden, nelere bakarsak şükürsüzlerden
Neleri dinlersek şükredenlerden, neleri duyarsak şükürsüzlerden olacağımızı ayırt edebilmemiz için bizlere düşünme becerisi veren Rabbimize binlerce kere hamd olsun.
Şükrü bol bir Cuma geçirelim inşallah.
Not : Bugün 18 Mart . Rabbim Çanakkale’de destan yazan yiğitlerinden razı olsun. El- fatiha
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder