27 Kasım 2012 Salı

KATKILARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER



          “Bu çocuklara neler oluyor?  Niye yerlerinde duramıyorlar?  Niye  öğrenemiyorlar? Niye sık sık hasta oluyorlar? Niye merhamet duygularını hergün biraz daha yitiriyorlar?” gibi sorulara cevap aramak için çıktığım yolculukta “Beslenmenin bu olumsuz davranışlar üzerindeki etkisi nedir?” sorusunun cevabına  odaklandığım günlerde blogda yazdığım yazılarla dostlardan  kaynak eser ve alternatif tarifler istemiştim. Sizlerden gelen  kitap ve web sitesi  önerilerine eklediğim  onlarca kaynağı okuyarak geçirdiğim aylar süren araştırma ve yazma sürecinin ardından kitabım sonunda  HAYY Kitap tarafından basıldı. Yaradana şükürlü, çevreye dost, emeğe saygılı, başarılı ve  sağlıklı evlat yetiştirmek isteyen ana babalar için kitapçı raflarında yerini aldı J
              Kitabı kargo paketinden çıkarıp elime aldığımda yaşadığım sevinci anlatamam. Bu duygu uzun süren doğum sancılarının ardından bebeklerimin ilk çığlıklarını  duyduğum, onları  koynuma aldığım anki sevince çok benziyor. Aylar boyunca gece gündüz bilgisayarın başında çalışarak ürettiğim, her cümlesini onlarca kere okuduğum  yazılar renklenmiş, süslenmiş cicili bicili bir kapağın içine girmiş ve kitap olmuşlardı. Elimde kitabım sevinçle dolandım okulun içinde. Ardından hemen telefonumu elime alıp kitabın ortaya çıkmasına emek veren insanları arayarak teşekkür etmeye başladım.   Bir kitabın ortaya çıkmasında yazarla beraber  editörün, çizerin, dizgicinin  emeği var. Kitabımın editörlüğünü sevgili dostum, sağlıklı beslenme uzmanı Elif Ayla yaptı. Önce onu aradım sevinçle . Ardından Hayy yayınevinin sahibi Rauf beyi . Kitabı naif çizgileri ile şenlendiren Sevim hanıma da teşekkür ettikten sonra   sevincimi blogda paylaşarak  kitabın oluşum  sürecinde verdikleri tarifler ve önerilerle bana destek olan dostlara teşekkür etmeliyim diyerek geçtim bilgisayarımın başına. Bir de baktım ki ben mart ayından bu yana blogda hiçbir şey yazmamışım L

             İnsanın blogu  saksıda ki  çiçek gibi. Saksıda ki çiçeği muntazam sulamazsan önce küser sonra solar gider. Blogda öyle muntazam yazmayınca  boynu bükük kalıveriyor  siber dünyada.  Kızdım ve söylendim  kendi kendime.” Kızların emek verip senin için bir blog açmışlar. Sana arada bir yazıp onu canlı tutmak kalıyor amma velakin bazen çok tembel oluyorsun Nurten”
               Aslında mesele tek bloga düzenli yazmamak değil mesele  bildiklerimizi hayatın içine katmamak. O yüzden kendime olan kızgınlığım daha da büyüdü. Ben belki 35-40 yıldır Efendimizin (sav) hayırlı bir işin az da olsa sürekli olmasını önemsediğini ve bize tavsiye ettiğini biliyorum ama bilmek yetmiyor işte .İyi insan, iyi müslüman olabilmek için her adımda “ben efendimizin hangi önerisini nasıl hayatıma geçirebilirim?” sorusunu sormak ve adımlarımızı ona göre atmak gerekiyor.  “Efendimizin sünnetlerini ibadetlerle kısıtlamaktan kurtulup hayatın her anına taşıdığın gün adam olacaksın Nurten” dedim kendime ve ilave ettim “Aminnn”
             Önce kitabın yazılması sürecinde bana fikir veren arkadaşlara teşekkür yazısı yazayım ardından da muharrem ayı ile ilgili düşüncelerimi paylaşacak bir şeyler yazar  böylelikle blogumu canlandırırım diye düşünürken hayatımda çok güzel bir şey gerçekleşti . Aminem anne oldu. Ben de Meryemciğin anneannesi ve bir anda her şeyin önem sırası yer değiştirdi J dolayısıyla benim teşekkür yazısı 3-4 gün daha ertelendi.
               Şimdilerde ben kızcığıma bakıyorum, kızcığımda kendi kızcığına bakıyor. Ben  sütü bol olsun diye kızımı besliyorum, o da yavrusunu. Ben “aman yavrum dikkat et, üşütme” diyorum O, cam aralığından esen yelden yavrusunu kolluyor. Ben kızımın doğum sancıları çekerken kasılan sırtını omzunu ovuyorum o bebişinin sırtına vurarak gazını çıkartmasına yardım ediyor. Kısacası ikimizde çok meşgulüz J  Şu kadarcık yazıyı yazabilmek için belki 5-6 defa oturdum bilgisayarın başına. Şimdi ikisi de uyuyor. Ben de dünyanın en güzel manzarasına yani koyunkoyuna uyuyan ana kıza bakarak bitirmeye çalışıyorum yazımı.
            Kitabımda kullanabilirim düşüncesi ile istediğim alternatif aburcubur tariflerine birbirinden güzel tarifler gönderen dostlar sizin önerilerinizi ne yazık ki kitaba koyamadık . Bunun nedeni Hayy kitabın bu alanda başka bir eseri piyasaya sürmesi. İki kitabın içeriğinin birbirine benzemesini istemediler. Ben verdiğiniz emek için teşekkür ediyor  ve verdiğim sözü yerine getiremediğim için özür diliyorum.
           Yayınevi kitabı TÜYAP kitap fuarına yetiştirmek istediği için acele etti ve baskıya hazırlanan  son günler benimde çok yoğun olduğum günlere denk gelince kitabın başına uzun uzun bir teşekkür bölümü yazmak nasib olmadı. O nedenle ben önerdikleri kaynaklarla bana yol haritası oluşturan  Ülkiye Havva, İsmihan, Betül, Dilşad, Elif, Ayşe ve Hilal’e buradan teşekkür etmek istiyorum.
İyi ki varsınız. 

1 yorum:

  1. kitabı çok beğendim size ve emeği geçenlere teşekkür ederim.

    YanıtlaSil