ELHAMDÜLİLLAH

On gün önce Cezayir’de başladığımız düğünler silsilesi dün gece itibari ile tamamlandı. Elhamdülillah.

Gençler hayat yolculuklarına başlamak üzere ayrıldılar yanımızdan.

Yavrularımızın mutluluğunu paylaşmak için son birkaç gündür bizlerle beraber olan eş-dostta evine, köyüne dönmek için düştü yollara. Biz de Cezayirli dünürlerimizle İstanbul’a gidiyoruz şimdi.  Yanımdaki koltukta gelinimin annesi oturuyor. Dünürüm. Chahinez’i doğuran, büyüten, ilmek ilmek işleyen kadın. Onun yavrusu ve benim yavrum, onun ve benim hayatlarına kattığımız ilke ve değerlerle çizecekler  yol haritalarını. Rabbim izin verirse aynı bebeğe “torunum” diyecek, onunla ilgili ayrı ayrı hayaller kuracağız. Melika ile beraber geçirdiğimiz günler sayılı olsa da aldığım enerji çok olumlu. Pencereden dışarı bakarken huzur içinde uyuya kalmış yüzüne bakıyor ve “bu güler yüzlü kadının yetiştirdiği yavru yavrumun yüzünü güldürür inşallah” diye düşünüyor ve “Elhamdülillah” diyorum yürekten.

Abdullah’ın yüreğindeki kıpırtıyı bizimle paylaştığının üzerinden tam sekiz ay geçti. Bu sekiz ay geçiyor gözümün önünden  kare kare. Ne kadar çok şükretmem gereken şey var Ya Rabbi.

Elhamdulillah, yavrumuzu sevebildiği bir kızla karşılaştırdığın için.  Yeryüzündeki bekarların çok büyük bir kısmı yalnız yaşamayı seçtikleri için değil, sevmeye  değer biri ile karşılaşamadıkları için yalnızlar. İşte bu yüzden sevecek biri ile karşılaşmak ve onun tarafından sevilmek çok önemli bir şükür nedenidir diye düşünürüm hep.

Elhamdülillah, aynı yavruyu  bize sevdirdiğin için.

Elhamdülillah, yavrumu  Şahinez’in ailesine sevdirdiğin için.

Elhamdülillah, her iki ailenin yüreğine verdiğin dinginlik ve huzur için.

Elhamdülillah, yavrularımızın mutluluğunu, dil, ırk, gelenek gibi zenginliklerden daha kıymetli görmemizi sağladığın için. Eğer Şahinez’in Türk olmamasını dert etseydik hem biz hem de gençler ne kadar  acı çekerdi.

Elhamdülillah, evlatlarımız ve damatlarımızın bu ilişkiye aynı hassasiyetle destek vermelerini sağladığın için.  Eğer birinden biri biraz surat etse, tavır koysa hiç birimizin mutluluğu tam olamazdı.

Elhamdülillah, torunlarımızı sağlıklı, akıllı yarattığın için. Selim, Amine Elisa, Azade ve Meryemciğin ne giyeceklerini düşünmek, kızları süslemek düğün telaşının en keyifli tarafıydı.

Elhamdülillah,  Ramazan ayında  tanışmak ve nişan  yapmak için Cezayir’e gittiğimizde dünürlerimizle iftar ve sahur yapmayı nasip ettiğin için .

Elhamdülillah, hem nişan hem de düğün için yaptığımız Cezayir seferlerinde kendimizi  “öteki” hissetmemize neden olacak hiçbir davranışa maruz kalmadığımız için.

Elhamdülillah,  gençlerin yuva kurma sürecinde yapılması gereken nişan, kına, nikah gibi sosyal sorumlulukları yerine getirirken  senin rızanı kazanmayı sosyal şov yapmaktan daha çok önemsememizi sağladığın için .

Elhamdülillah, beni nazımla oynayacak gelinlikçi, kuyumcu ve nikah- kına salonlarının organizatörleri ile karşılaştırdığın için.

Elhamdülillah, duamızı, kınamızı, nikahımızı şenlendiren kardeşlerimiz, akrabalarımız, dostlarımız olduğu için.

Elhamdülillah, yalnız dört gözle değil, oniki gözle Abdullah’ımızı baş göz etmemizi nasip ettiğin için . İki dede, anneanne ve babaanne için torunlarının mutluluğuna şahitlik etmekten daha güzel ne olabilir ki?

Elhamdülillah, Cezayir’de kiralık ev bulmak çok zor olduğu için dünyanın kirasını vererek tuttukları bir oda bir sofa evleri, yataklarının dışında sahip oldukları tek mobilyaları olan bir  kanepe ve küçük yemek masaları ile mutlu olabilen bir gelin verdiğin için.  Eğer gelin hanım nohut oda bakla sofa bir evde oturmayın reddedip tanıdığımız bir çok gelin adayı gibi saray yavrusu bir evde yaşamayı talep etseydi oğulcuğumun işi çok zor olurdu.

Elhamdülillah, gelinlik diktirme sürecini birbirimizi doğru anlayarak, kırmadan dökmeden  geçirmemizi sağladığın için. Kaç gelin kayınvalidesinin kendisinden binlerce kilometre uzakta gelinlik diktirmesine razı olur? Kayınvalide en güzeli olsun diye uğraşsa da, gelinliği diken terziyi canından bezdirse de  sonun da gelinin en hassa olduğu nokta gelinlik. Şahinezim uyumlu olmasaydı ikimize çok üzülebilirdik.

Elhamdülillah, nikah merasiminde bizim taktığımız ve dostların gençlere hediye ettikleri altınlarla ilgili hiçbir tartışma yaşamadığımız için.  Etrafımızda ki bir çok evliliğin nikah sürecinde yaşanan takı krizleri yüzünden ciddi zarar gördüğünü düşünürsek, gelinin takısına bizim el sürmeye ihtiyaç duymamamızın, Şahinez’in ailesinin de ağzını açıp bir tek talepte bulunmamasının çok büyük bir şükür nedeni olduğunu düşünüyorum

Elhamdülillah, Yavrularımızın hem Cezayir’de hem de Ankara’da yapılan düğün günlerinde  güneşi pırıl pırıl parlattığın için. “Kış ortasında düğün  mü olur?  Kar olur, buz olur” diyerek yüreğime korku salan kullarına inat bize yazdan iki gün hediye ettin Rabbim.  Binlerce kere şükürler olsun.

Ve en çok ama en çok şükrü Abdullah’ımın  emanetini gözü gibi koruyacağına duyduğum güven için yapıyorum.  Anne ve babacığının  Chahinez’in gözlerine bakarken  yüreklerinin nasıl hop hop ettiğini gördüğüm ilk andan beri ben hep bunun için şükrediyorum. Elhamdülillah ki yavrumuz yeryüzünün en güzel ahlaklı insanlarından biri. Onların gözlerinin nuru yavrularını bilerek ve isteyerek incitmesi mümkün değil. Ve hep şunu düşünüyorum. Nasıl olurda insanlar bir takım kötü alışkanlıklarına şahit oldukları oğullarını evlendirmek için bir ana babanın can parçasına talip olurlar? Nasıl olur da insanlar “evlenince düzelir” ümidi ile bir canı yakarlar? Bu nasıl bir vebaldir ya Rab? Sana binlerce yüzbinlerce kere şükürler olsun ki bizim yüreğimizde en ufak bir tereddüt yok.

Şükürler olsun ya Rabbim. Şükürler olsun.

Sen bu iki güzel ahlaklı yavruya uzun ve mutlu bir ömür nasip et.

Yuvalarını sağlıklı, akıllı  ve hayırlı yavrularla şenlendir.

İhtiyaç duyduklarında yanlarında olmamızı nasip eyle.

Ve gurbeti bizim için kolaylaştır.  AMİN

Not : Bu yazıyı yazmaya dün Ankara’dan İstanbul’a gelirken otobüste başlamıştım. Üzerinden bir gün geçti ve şimdi bitiriyorum. Bugün gün boyu dünürlerime İstanbul gezdirdim. İstanbul’un birbirinden güzel camilerinde yanyana huzura durduk. Topkapı sarayını gezerken Osmanlının heybetine hep beraber şaştık. Fetih1453  Panorama müzesini gezip Fatih Sultan Mehmet Han ve yiğitlerinin ruhlarına Fatiha okuduk.  Ben şükretmeyim de kim şükretsin Ya Rab.