15 Aralık 2015 Salı




 İSİMLERİN İLE MÜSEMMA OLASIN YAVRUM 

 Bir bebek geldi dünyaya, büyük insanlık ailesine yeni bir fert  katıldı.
 Orhan Arslan hocamın ifadesi ile “insanlıkta dengimiz,  dinde kardeşimiz” bir bebek.
 Bebekle beraber dünyayı ve evimizi  Rabbimizin yeni bir ayeti  şereflendirdi.
 Her bebek bir ayet, her bebek bir nimet, görebilen gözler, hissedebilen yürekler için.
 Rabbimiz bizi verdiği  her nimetten hesaba çekeceğini  söylüyor Tekasür suresinde.
 O zaman nimetin kıymetini bilmek,  şükrünü eda etmek gerekiyor.
Çocuk nimetine verdikleri  kıymeti göstermek için  ana- babaların yaptığı ilk işlerden biri , onun  büyük insanlık ailesinin içinde tanımlanmasını sağlayacak bir isim koymak. İsim koymak ciddi bir iş.
Çok değer verdiğim bir dostum bebeğimizin doğumunu hayırlamak için aradığında, yavrumuzun adının Melike Sophie olduğunu öğrenince “ anne babaların, çocuklarına isim koyarlarken aslında ona bir vizyon sunduklarının bilinci ile konmuş, özenle seçilmiş bir isim  ” dedi.  Ne kadar doğru.
Anacığı babacığı günlerce belki de yavrucuğun anasının karnında olmaya başladığı aylar boyunca düşünüp  yavrularına  biri Türkçe biri Almanca olan bu güzel isimleri  uygun görmüşler.  Yavrucuk dünyada daha bir gününü doldurmadan Elif ve Daniel’in  çok sevdikleri ilahiyatçı bir ağabeyleri geldi evimize  ve ezanını okuyup isimlerini kızımızın minik  kulaklarına fısıldadı.
Dedem Korkutun ifadesi ile “ismini Oğuz hoca koydu, yaşını kadri büyük Allah versin “
Bize de isimleri  ile müsemma olması için dua etmek düştü.
Melike , Rabbimizin el – melik ismi ile aynı kökten geliyor. Sahip olduğu mülkün üzerinde tasarruf sahibi olan demek.
Güzel kızımız  bir ömür boyu öncelikle  Rabbimizin ona  emanet ettiklerinin üzerinde Rabbinin rızasına uygun tasarrufta bulunsun inşallah.

 Melikesi olsun ellerinin.
O minicik yumuk yumuk ellerini hep helal ve temiz olana uzansın. Güzel şeyler üretsin.
 Darda kalana , yardım isteyene uzansın elleri.  Kimseye vurmasın, kimseyi incitmesin o güzel eller. Sevdiği adamın elini sımsıkı tutsun ve uzun bir ömrü beraber geçirsinler elele. 
Yavrularının , torunlarının saçlarını okşasın zamanla buruşan ihtiyarlayan  elleri ile.

Melikesi  olsun ayaklarının.
 Helal ve temiz olana yürüsün ayakları. Dünyada güzel izler bıraksın attığı adımlar.  Ayağının kıymetini giydiği ayakkabının markasının değil , bastığı yerlerin arttırdığını bilenlerden olsun inşallah. Tüketmek için değil üretmek için koşsun ayaklarının üstünde.  O güzel , pofuduk ayaklar yavrumu Efendimizi ziyarete, Beytullah’ı tavafa götürsün inşallah.  Ayağının altındaki topraktan geldiğini, toprağa döneceğini ve toprağın ona emanet olduğunu hiç unutmasın benim yavrum .

Melikesi olsun dilinin .
Dilini Rabbimin haram kıldığı gıybetten , alaydan, boş sözlerden muhafaza etsin inşallah.  Güzel ve  anlamlı sözler  için kullansın dilini. Rabbimin kelamı dökülsün dilinden , hem okuyan hem de anlatanlardan olsun küçük kuşum.

Melikesi olsun midesinin.
Haram ve pis olan herşeyden korusun midesini. Katkısız, zehirsiz ve temiz olan girsin yavrumun midesine.

Melikesi olsun gözlerinin.
Harama, çirkine ilişmesin bakışları. Güzel görmeye, güzeli görmeye yönlendirsin o güzel gözlerini.

Melikesi olsun kulaklarının.
Kötü sözden  çirkin müzikten korusun kulaklarını. Yağmurun sesini, rüzgarın fısıltısını, kuşların cıvıltısını duyacak ayarı bozmasın inşallah.

Melikesi olsun vücudunun.
Kızımın izni olmadan kimse dokunamasın bedenine ve o, bir tek helalin dokunmasına izin versin büyüdüğünde.  

Melikesi olsun gönlünün.
Yunus Emre’mizin “ Gönül Çalabın tahtı, Çalab gönüle baktı.
İki dünya bedbahtı, kim gönül yıktı ise” deyişini içselleştirsin benim kuzum.
 Korusun  gönlünü tüm kirlerden , kötü duygulardan, Yıkmasın gönlünü , üzmesin tahtın sahibini.  

 Melikesi olsun aklının.
Aklına kimsenin ipotek koymasına izin vermesin benim güzel kızım.  Rabbimizin bizlere verdiği en büyük nimet olan “akıl” ı iyi ve güzel işler üretmek için kullansın bir ömür boyunca.

Zor iş Melike olmak. Sahip olduğu mülkün üzerinde doğru tasarrufta bulunmak.
İşte bunun için anası babası yavruma ikinci isim olarak  Sophie’yi vermişler. Kızları  “Bilge” olsun istemişler.

 Melike Sophie ismini ilk duyduğumda aklıma “Bilge Kral” ünvanı ile anılan Bosna’nın efsanevi lideri Alija İzzetbegoviç  gelmişti.  İslam üzere yaşayan , doğu ve batı ilimlerine vakıf,  çelik yürekli güzel insan İzzetbegoviç.  Hem alim, hem cesur hem de güzel ahlaklı.

Benim kuzumda  ömrü boyunca bulunduğu her yere  huzur ve mutluluk veren “ Bilge Kraliçe” olsun inşallah.  AMİN. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder