4 Aralık 2012 Salı

KÜÇÜK AYAKLAR PEMBE PATİKLER


Meryem bebeğe  Elif halası pembe bir patik örmüş.
Öyle bildiğimiz yün bebek patiği değil bu patikler, hanım hanımcık, küçültülmüş ayakkabı gibi bir şeyler.
Meryem bebek uyuyor ben de yanı başında duran patikleri seyrediyorum.
İçimdeki ses; uyusun da büyüsün, tıpış tıpış yürüsün yavrum diyor.
 Yürüsün de ayakkabılar giysin yavrum. Ayakkabılar giysin de yürüsün.
Rabbim izin verirse 9-10 aya kalmaz ilk ayakkabılarını giyersin bebeğim. Bileklerini sıkı sıkı tutan ayakkabılarla yeryüzünde ilk adımlarını kollarını açıp seni bekleyen anne ve babana doğru atarsın inşallah.
Daha sonra özgürlüğe doğru atılır adımların. Birkaç adım atıp bakarsın arkana. Hem seni heyecan ve gururla izleyen anne ve babandan bağımsız olmak ister yüreğin hem de, ihtiyacın olduğu anda, seslendiğinde bir adımda seni tutacak kadar yakınında olmalarını umarsın.
Bir gün spor ayakkabı alırlar sana ve “attı” diye çığlıklar atarak toplara vurursun inşallah. Parka giderken giydirir anneciğin cırt cırtlı spor ayakkabını. Kum havuzunda oynarken ayakkabılarının içine dolan kumları çıkartmak için kolayca açarsın cırtları.
İnşallah bir de kırmızı lastik çizmelerin olur  bebeğim. Yağmurda biriken sulara “şap” diye girer, yol kenarında oluşan çamurlara “şlap” diye basarsın onlarla.

Yaz gelince giymen için şıpıdık terlik alırız sana. Deniz kenarında kumlarda koşarken giyersin onları. Terliklerin ıslanmasın diye denize girerken çıkarır, çıplak ayaklarınla oynarsın serin sularında.
Sonra tekrar kış gelir ve karda ayakların üşümesin diye bot alırız sana. Kardan adam yapmak için kar yuvarlarız  seninle beraber. Hava ne kadar soğuk olursa olsun tüylü botlarının içinde üşümez ayakların.
Bir de bakarız ki büyümüşsün bebeğim. Okul çantanla beraber bir de okul ayakkabın olur ve o güzel ayakların okul yollarına koyulur. İşte o zaman anne ve baban “ aldığımız ayakkabı rahat ve sağlam olsun ama süslü ve pahalı bir şey olmasın, başka çocukların canı çekmesin” diye düşünür ve ona göre seçerler ayakkabılarını.
Babacığın beraber yapacağınız dağ yürüyüşlerinde ayağın kaymasın, bileğin burkulmasın diye bir de yürüyüş botu alır sana. Hem Belgrad ormanında gezersiniz onlarla hem de  Karadeniz  yaylalarının tepelerine tırmanırsınız. Çiçeklerin, ağaçların isimlerini,  çevreye saygı duymayı öğretirler sana bu gezileri yaparken. Hep beraber kelebek kovalar, çimenlerde yatar yuvarlanırsınız inşallah.
Yıllar geçtikçe sen arkadaşlarının ayaklarında iki ailenin bir aylık geçimini sağlayacak paraya alınmış ayakkabıları görür ve şaşarsın bu saçmalığa. “Ayakkabı insanın ayağını yerlerdeki zararlı şeylerden korumak içindir. İnsanı önemli kılan ayağındaki ayakkabının markası değil beyni ve yüreğinin gelişmişliğidir “ dersin hayretle.  
“ Dünyayı gezmek,  yeni yeni insanlarla tanışmak“ istiyorum dersin bir gün ve kaliteli, sağlam, rahat bir sandaletle düşersin yollara. Önce Anadolu’yu gezersin şehir şehir.  Anneciğin ve babacığının restorasyonunu yaptıkları evlere uğrarsın gururla.  Sonra uzaklara yönelir adımların belki kuzenlerin katılır sana.
Bu arada okul yolculuğun  biter. Ayağında rahat bir ayakkabı “ben yalnız para kazanmak için edinmedim bunca beceriyi, insanlara faydalı olmak, sevap kazanmak için de yapacaklarım var “ der ve öyle başlarsın hergüne.
Ve bebeğim inşallah bir gün gelinliğinin altına giyeceğin  sade ama bir o kadar da zarif ayakkabıyı bulabilmek için gezersiniz sevdiğin adamla beraber.  Işıl ışıl gözlerle bakarsın vitrinlere “Bir gece için o kadar çok para vermemize gerek yok “ dersin  ve eklersin “ Ayakkabının en iyisi rahat olanıdır derdi anneannem. ”
Ayağındaki ayakkabın hep rahat olsun bebeğim.
Ayakların hep iyi ve doğru olana doğru yürüsün. 
Yürek pusulan hep  istikbal-i kıbleyi göstersin 

12 yorum:

  1. Öyle demesin. Gelinliğinde, yavrusunu kucağına aldığında yanında olun. Anneannem iyi ayakkabı rahat ayakkabıdır der, desin.
    Allah uzun ömür versin de, daha da üretin, daha da yazın, daha da çok tohum serpin bu ülkenin toprağına, yavruların yüreğine.

    YanıtlaSil
  2. Şirin şirin yat ay balam
    Boya başa çat ay balam
    Sen de bir gün öz sesini
    El sesine gat ay balam

    Sene deyir lay lay...
    Her öten kuş, her akan çay
    Bu gözel, şen anamız;
    VETEN..(VATAN) Lay..Lay..Lay...

    Her şöhretim, şanım sensen
    Candan ayrı canım sensen
    Ne temizdir gül nefesin
    Sen telli bir kemensen(keman)

    Sene deyir lay lay..
    Her öten kuş, her akan çay
    Bu gözel, şen anamız;
    VETEN..Lay..Lay..Lay..

    Yat ay kuzum şirin şirin
    Hayat senin, devran senin
    Kaygısıyla boy atırsan
    Gucağında bu vetenin

    Sene deyir lay lay..
    Her öten kuş, her akan çay
    Bu gözel, şen anamız;
    VETEN....Lay..Lay..lay..

    http://www.youtube.com/watch?v=LutIYGDf5Ik

    Bir patik üzerinden hayat yolculuğu ancak bu kadar güzel anlatılır..Ömür denen bu yolculukta vatana, millete hayrı olsun inşallah..

    YanıtlaSil
  3. Ninninin sözlerinin sonunda verdiğim linkten, ninniyi de dinleyebilirsiniz kıymetli hocam..

    YanıtlaSil
  4. ninniyi bebeğin babası ile beraber dinlerken taze baba uyuyakaldı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Damat bey..damat bey..bir karadenizli eşi olarak size bir anektot: Doğum yapmışım..hem de sezeryan..Eve geldik..benim adam doooğru cumburlop yatağa..dikişlerimi tutarak sitem dolu gözlerle başucuna geldim.."Nasıl yani!!!!" bakışları atıyorum..El-cevap: "Bundan sonra hep uykusuz kalacakmışım ya şimdi 3 gün uyuyacağım..:)))" Tüm karadenizli damatlara tatlı rüyalaaarr..

      Sil
  5. Keyifli bir yazı olmus hocam, kaleminize sağlık..meryem bebek aramıza hoşgelmiş, rabbim onu tüm kötülüklerden korusun insallah..

    YanıtlaSil
  6. çok güzel bir anlatım. tebrikler.

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Hocam,
    Meryem bebeğin patikleri üzerinden ne güzel hayat dersi vermiş, ne güzel dualar etmişsiniz. Torunlarınız çok şanslılar, sizin gibi onları hem çok seven; hem de yürüyecekleri yolun nasıl olması gerektiğini bilgece, dostça, anneannece anlatabilen bir büyükleri olduğu için... Benim de hayattaki en büyük şanslarımdan birisi anneannemle aynı evde yaşamış olmamdır. Bugün hayat dair bildiğim ne varsa çoğunda anneannemin emeği vardır. Ardahan'ın uzun kış gecelerinde, sonunu onun tabiriyle bir darb - ı mesele bağladığı masallarıyla büyüdük biz. Nur içinde yatsın. (Sayenizde bu gece rahmet istedi.)Ellerinize ve yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  8. Bugünün çocuklarının en büyük şanssızlığı torununa masal anlatmak yerine dizi seyrettiren anneanne ve babaannelerle büyüyor olmaları.
    Sizi sonu darb-ı mesele bağlanmış masallarla büyüten anneanneniz ne güzel şeyler katmış hayatınıza:)
    Rabbim nur içinde yatırsın

    YanıtlaSil
  9. Nurten teyzeciğim, ismim Emrah. 24 yaşında bir taze mühendisim. Baba tarafından Karslıyız. Kendim doğma büyüme İstanbulluyum. Bu sayfayı yukarıda Evrim hanımın yazmış olduğu ninninin sözlerini aratırken şans eseri buldum. Çok güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık. Umarım torununuzun keyfi yerindedir. Allah kendisine ve çevresindekilere mutlu bir hayat nasip etsin. İyi günler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. emrah güzel düşüncelerin için teşekkürler yavrum

      Sil