22. orucumuza niyetlendik bu sahur.
Yüce Rabbim sen bizlere salih amellerle süslediğimiz bir gün geçirmeyi, akşama sağlıkla varıp sevdiklerimizle beraber iftar yapabilmeyi nasip eyle.
Bugün sizlerle Yüce Rabbimizin, “Tövbe edene yönelen, kullarını tövbeye yönelten, tövbe edenlerin tövbesini her daim kabul eden” olduğunu ifade eden “Et-Tevvab” Esma-ül Hüsna’sını paylaşacağım.
Yüce Rabbimizin af etmeyi ne kadar çok sevdiğini dünkü yazımızda ifade etmiştim. Gaffar, Gafur, Affüv bir Rabbinin olması insanı dünya hayatında yaptığı hataların affı ve ahiret hayatını cennette geçireceğine dair ümit var ediyor. Ancak “Et- Tevvab” ism-i şerifi bize affın durup dururken olmayacağını, af edilebilmek için öncelikle af edilmeyi talep etmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
“Et-Tevvab “ Esma-ül Hüsna’sının ilk olarak Medine de inen ayetlerde zikredilmeye başlandığını öğrendiğimde çok heyecanlanmıştım. Kişilerin İslam’la yeni tanıştığı, o güne kadar yaptıkları bin bir kötü davranış için utanç yaşadıkları ve cahiliye devirlerinde yaptıkları davranışların Allah indinde ki yerini merak ettikleri Mekke döneminde Rabbimiz “üzülmeyin ben bütün günahları af ederim, af ettiğim günahları sizin yüzünüze bir daha vurmam” demiş ve kullarına Gaffar, Gafur isimleri ile tecelli etmiş. Mahzun, mağdur Mekke Müslümanlarını kelime-i şehadet getirdikleri andan itibaren geçmiş günahlarının hepsinden temizlendiklerini, toprağa gömdükleri kızları, önce tapınıp sonra yedikleri putları nedeniyle hesaba çekilmeyeceklerini bilmek kim bilir ne kadar rahatlatmıştır.
Yüce Rabbim sen bizlere salih amellerle süslediğimiz bir gün geçirmeyi, akşama sağlıkla varıp sevdiklerimizle beraber iftar yapabilmeyi nasip eyle.
Bugün sizlerle Yüce Rabbimizin, “Tövbe edene yönelen, kullarını tövbeye yönelten, tövbe edenlerin tövbesini her daim kabul eden” olduğunu ifade eden “Et-Tevvab” Esma-ül Hüsna’sını paylaşacağım.
Yüce Rabbimizin af etmeyi ne kadar çok sevdiğini dünkü yazımızda ifade etmiştim. Gaffar, Gafur, Affüv bir Rabbinin olması insanı dünya hayatında yaptığı hataların affı ve ahiret hayatını cennette geçireceğine dair ümit var ediyor. Ancak “Et- Tevvab” ism-i şerifi bize affın durup dururken olmayacağını, af edilebilmek için öncelikle af edilmeyi talep etmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
“Et-Tevvab “ Esma-ül Hüsna’sının ilk olarak Medine de inen ayetlerde zikredilmeye başlandığını öğrendiğimde çok heyecanlanmıştım. Kişilerin İslam’la yeni tanıştığı, o güne kadar yaptıkları bin bir kötü davranış için utanç yaşadıkları ve cahiliye devirlerinde yaptıkları davranışların Allah indinde ki yerini merak ettikleri Mekke döneminde Rabbimiz “üzülmeyin ben bütün günahları af ederim, af ettiğim günahları sizin yüzünüze bir daha vurmam” demiş ve kullarına Gaffar, Gafur isimleri ile tecelli etmiş. Mahzun, mağdur Mekke Müslümanlarını kelime-i şehadet getirdikleri andan itibaren geçmiş günahlarının hepsinden temizlendiklerini, toprağa gömdükleri kızları, önce tapınıp sonra yedikleri putları nedeniyle hesaba çekilmeyeceklerini bilmek kim bilir ne kadar rahatlatmıştır.